16 Şubat 2010 Salı

Caché (2005)

Bende Haneke fobisi var (benzeri için bak: Nuri Bilge Ceylan, Orhan Pamuk, Elif Şafak..) Kuzen ve beyiyle beraber kurdun gününü (Le temps du loup) izlemeye koyulduğumuz o nallet günden beridir var bende bu, aşamıyorum, korkumla yüzleşmek içindir ki geçen bilgisayarımın dehlizlerinde rastlayınca bu filme çift tıkladım gitti. Halbüsi talebeliğimin sineması kavaklıderede izlemiştim Funny Games'i , nasıl da zevkilen gerim gerim gerilmiştim. O zamanlar toyluk var tabe tutmamışım aklımda yönetmenin adını sanını, nerde kaldı Ulrich Mühe..Sonradan Haneke filmi olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım bi de cahil cahil. Funny Games gibi cillop bi film çekmiş olması gerçeği bile yetmedi yetemedi Haneke önyargımı yok etmeye.
Caché'ye gelirsek: şimdi bi çift var ki, oyuncular Juliette Binoche ve Daniel Auteuil, vay be dedim, güzel bi seyirlik geliyo hazır ol, Haneke affet beni haksızlık etmişim sana diycem dilimin ucunda kelimeler. Bu çifte, neydiği belirsiz muhteviyatı itibarıyla gözlendiklerinin delili bitakım kasetler (VHS), bi çocuğun elinden taze çıkmış görünümlü  kartlar gelir. Beklenmedik kapı zilinden bile tırstıkları için böyle şeyler haklı olarak polise gitme sebebi, ancak dertlerine derman bulamazlar. Koca film geçiyo, kasetler kartlar havada uçuşuyo, adamımız bi kasetteki ipin ucunu takip ede ede zamanında anababası öldürülen, bu olayın akabinde evlat edineyazdıkları ama  kan kusuyo bu çocuk iftirasıyla müspet geleceğine taş koyduğu cezayirli hizmetkar çocuğuna ulaşır. Bu bebeye attığı diğer iftira da kafasız horoz çırpınışlarında saklı/hidden/caché. Şimdi frenk ellerinde horozun anlam ve önemi konulu bi alt metinsel çıkarımsal şeyler yazabilmek isterdim, işte belki de bunu yapamadığımdan zevk alamadım bu filmden.


Neyse cezayirli bebe bulunur, zaman onu göbekli bi kaybedene döndermiştir, bir de oğlu  vardır. İşte burlarda bi yerde bi intihar sahnesi var, ne yalan söyliyim hopladım yerimde, yorganı çekmiş yatarak izlediğim için içimden hopladım, lalalala noliy diye bi bocaladım, sonra nassı çekmişler aceba, tek seferde becerebildiler mi, beceremedilerse o duvarları silip silip bi daha mı çektiler, filmcilik zor zanaat be  hacı  diye bence önemli bir başkasına göre gerzekçe olabilecek bi takım meselelere kafa yorduğumdan filmin gergin dramatizminden kopmuş bulundum. Biraz daha izledim, anam sonra bi baktım yazılar akıyo ekranda, bitmiş film pii, bişey kaçırdım herhal diye başa aldım biraz, abooo bitmiş vallaa. Bavyeralı michael, bana bunu da yaptın ya, Das Weisse Band'ı sittin sene izleyemen artık. Tükürdüm dilimin ucunda tuttuğum kelimeleri.
Sonunda, eenolduşimdi/neydibuya dediğim filmlerden hazzetmiyorum, ya da hazzetmediğim filmlerin sonunda eenolduşimdi/neydibuya  diyorumdur bilemiyorum (benzeri için bak: Yumurta, Mayıs Sıkıntısı, İklimler..) Ben Hanekenin sallamadığı,  kasetleri kimin hazırladığını bilmek isteyen pragmatist, izlediği filmden zevk almak isteyen hedonist  tayfadanım belli ki,  beni tırtlamayanı ben hiç tırtlamam. Ama ev güzel, yatak odası düdük kadar,  mavi mavi döşemişler erkek bebek odası gibi ama olsun, kitaplarla kaplı televizya güzel, peynir rendelemece+kırmızı şarap içmece güzel..

tırıvırı: Georges'un çıktığı sinemada görülen afişlerden biri tanıdık: Kötü Eğitim/La mala educacion (2004) ki Gael Garcia'ya rağmen bayıldığım bi film değildir, Pedro Almodovar 10 yıl çalışmış filmin konusu üzerine, yok yav bi yerde bişeyleri çok pis kaçırıyorum ya neyse..

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba,

Corc'un ciktigi sinemayi filmi izledigim halde hatirlayamadim.. Almodovar'in izledigim filmleri arasinda bitiremedigim ilk filmdir bad edu.. ilginc bir tesaduf sanirim..

cache'de filmin son sahnesinde kasetleri kimin hazirladigina dair net bir ipucu var aslinda.

baska ne olabilir ki?


olasiliksiz..


ha yonetmen belki bize cekimi yapan kisinin ismi "vicdan" diyor...

aslinda oyle degil kesinlikle..

adam entel ya..

son sahnede bir ilginclik yapmis..

genis acindan cekim yapmis..

sonra izleyenlerin onemli kismi, dogal olarak bisi anlamayinca .. hah bu aslinda benim yapmak istedigim moduna girmis...

film kendi icinde ve sonunda bir baglama yapiyor ... ve fakat yonetmen izleyici tepkilerinden sonra, aman ne guzel oldu diyor... ben de oyle istedim..

majid'in oglu ve corc'un oglu isbirligi yapiyorlar..

bu kadar basit..

bu isbirligi icin cok genel gecer ve kabul edilebilir, makul sebepleri var..

ikisinin de hijyenik entel corc'tan nefret etmeye varan bir gecmisleri ve gelecekleri var.

film gayet guzel, gayet mesajli ve ogretici...anlamli.. ozel ve surukleyici, merak ettirici, gizemli sonlu bir film..

Selamlar.

SirEvo dedi ki...

Merak edip de bir türlü izleme fırsatı bulamadıklarımdan.

korkuluksuz köprü dedi ki...

Adsız:açtım filmin sonunu, dikkatlice bi daha izledim, sana inanmadığımdan değil elbette, adsız birine inanmamak da nesi..Vay beaa dedim, nasıl görmemişim ben bu iki fesat oğlun aralarındaki fiskosu, nepçim izliyosam artık filmleri dedim, bi de dikkatli sanırdım kendimi yalanmış meğer.Bak şimdi oldu, film bi yere bağladı demek isterdim, gerçi eski algılamamdan daha iyi böylesi, ama gene sar-a-madı bu film beni.Das weisse Band'ı belki izlerim ama bellolmaz.
"film gayet guzel, gayet mesajli ve ogretici...anlamli.. ozel ve surukleyici, merak ettirici, gizemli sonlu bir film.." demişsin ya anlayana işte. Aydınlanma için teşekkürler..

Sirevo: merak ediyosan izlemelisin.

b cicosu dedi ki...

bende de bir boşluk duygusu yaratmıştı bu film, ama işte o eeli boşluklardan yani. Ama kötü eğitim sevdiğimi hatırlıyorum. unutmaya abaşladığıma göre izlemem gerek bir daha.
Bir Almodovar izleyip yazsan, Volver olur mesela izlemiş miydin?

korkuluksuz köprü dedi ki...

almodovarın başka filmini izlemedim, bad educationı da almodovarsever bi dosttan alıp izlemiştim, hable con ella (imdb ledim) var mesela,izlemek lazım aslında, bi filmini sevmedim diye de küsmemek lazım..

Related Posts with Thumbnails